24 Kasım 2010 Çarşamba

mutluluğa güzelleme

bir müziği içinizde hissetmek nasıl bir şeydir bilir misiniz a dostlar? bilirsiniz elbet, benimkisi de soru mu canım. hani duyduğunuz her notanın; tüm yüreğinizi, tüm ciğerinizi ele geçirdikten sonra bütün hücrelerinize yayılması gibi bir şey benim anlattığım. bu adrenalin patlamasının
size sanki içinizde sadece bir organ varmış gibi hissettirmesinden bahsediyorum. o notolar en yüksek desibelde olmasa da göğüs kafesinizi en yüksek frekanstan titretir diyorum. anlamıyor musunuz beni?

hani sizi yerden yere vurabildiği gibi ayağa da kaldırabilen bir şey dediğim, bilirsiniz işte, benim gibi dansetmesini bilmeyenler için anlamsız hareketler bütünü olabilir ama yapabilenlerin dans dediği o şeye itekleyebilen bir şey bu.

hareket...

başlangıçta eylem vardı, hala sadece o var.

anlıyorsunuz, anlıyorsunuz. aslında anlamanız da gerekmez çünkü gerçek sürekli değişen bir olgudur. hissetmeyi denersiniz belki. hisler değişmez. değişir mi? bilmiyorum. çok da önemsemiyorum açıkçası. ruh değişmez en azından onu biliyorum. asla değişmeyecek olan bir tek şeye sahibiz hepimiz çünkü.

nazım hikmet abidin dinodan mutluluğun resmini yapmasını istemiş ya hani. küba devriminden bahsetmeden yap ama yapacaksan demiş. işin kolayına kaçma diye de tembihlemiş. mutluluğun resminin yapılamayacağını bildiği halde neden böyle bir şey istemiş diye düşüneniniz olmadı mı hiç? olmuştur illaki ama düşünmeyenler yerine ben düşündüm, yorulmalarına gerek yok... mutlu bir resmi ancak ve ancak mutlu bir ressam yapabilir çünkü. ama yine de aslından iyi olamaz. 'mutluluk oradaydı, başka yerde değildi abidin kardeş' demiş içinden sanki. 'oradaki mutluluğa ulaşamazsın. işte bu yüzden gerçek olan duygudur, sanat değil'

sazını çalan bir aşığın mutluluğunu anlatmaya hiç bir türkünün gücü yetmez

belki de bu yüzden değişmeyecek tek organımız; gönlümüz, yüreğimiz, kalbimiz sol taraftadır

4 yorum:

  1. Okurken "hoş bir sada" hissiyatı içine girdiğim bi yazı kaleme almışsın.Bunalımdan, kalbe saplanan bişilerin acısından sıyrılmış bi yazının okuyucuya herdaim faydası olur kanısındayım.Tabi yazıcının bunu okuyucuya yansıtması ayrı bi meziyettir orasıda ayrı. Mutluluğa karşıda sitem var gibi, hani" ulan ne zormuş senin resmini yapmak be olum" dercesine. Geneli başarılı gibi görünsede paragraflar çok kopuk duruyor.Nasıl desem,ımmmm heh buldum fastfood gibi.Hani açlığını gideriyor evet ama gerekli besin değerlerini vücuda alıyormusun orası şaibeli.(burgerking menüsü yerken yazdım bu kısmıda ordan aklıma geldi.)Neyse yani bu kadar yorum benden.

    YanıtlaSil
  2. mutluluk, tutumlu olmaktan geçer. yıpratmayacan moruk. güzel olmuş emeğe saygı

    YanıtlaSil

durma yolcu okumaya devam et