10 Ocak 2011 Pazartesi

Laf Olsun

laf salatası yapma ulan. beynimi içten oyan o iniltiler... yoruyor beni, üstüme geliyor, yıpranıyorum, tükeniyorum. her köşe başında bağımsız, alakasız saçma sapan düşünceler birikimi... bir kesik koninin içindeyim. cüceler diyarını andırıyor, kokuşmuş, eciş bücüş tipler. üstlerine basıyorum ama yine de konuşmaya devam ediyorlar. kulaklarımı tıkadığım anda beynimi becermeye başlıyorlar. doğanın titreşmesi ile oluşan tınıları duyarak engellemeye çalışıyorum bu deliritici seviyede ki sesli düşünceleri. küçük masum bir saka geliyor yanıma, şarkı söylüyor. o öttükçe herşey duruyor, sadece zaman ve saka... bu şarkıyı dinlemek için belki de geldim belki de sadece bu sesler için yok olup giderken geride bıraktığım izlerin karmaşası incelensin diye varım. belki hiç yokum. aslında hiç varolmama olasılığım kadar, gücünü keşfedememiş bir tanrı olma ihtimalim de var. saka cik cik cik...

durma yolcu okumaya devam et