28 Eylül 2011 Çarşamba

kısa bir yürüyüş

köşebaşlarını tutmuş kapkara gölgeler
ki içlerinde tarifsiz koyulukta yılanlar gezer

göremezsin ısırınca ışığı eskisi gibi
elinde hep bi tesbih hep bir fener
hani diyorum kibrit onun eskisi gibi
şşşş sen beni dinliyor musun abi?

'ah be hafız hep yanlış yollarda yürüyorsun
''burdan döneceksin'' diyorum dönmüyorsun'

umutlar diyorum be abi.
çoğu zaman insanlar farketmeden
hayatlarını boşa harcamış olsalar da
onları kolay kolay harcayamıyorlar,
geçmişi bir kere bile akıllarından geçirmeden...

'saçmalama hafız sen kendini bu kadar düşünmezsin
bir yanlışlık var bu işte ama şimdi tam kestiremedim'

hayat akıp gidiyor be abi baksana geçmişe
gelmiyor beklediğimiz günler sanırsın gitmiş çişe
bira göbek yapıyor diyorum be abi napalım
spora başlamak lazım,
biraz da terle boşaltım yapalım.

'ulan bu uydu senin kafana düştü de
kamuoyundan mı saklanıyor yoksa?'

yok be abi bilmem kaçta bir ihtimalmiş
oda bize düşeydi de bari ölümüz göreydi iş
çok bunaldım abi bildiğin gibi değil
ruhum da üstelik en çok bu gel gitlere esir

'sen ihtimalleri hesaplayabilsen kumarı severdin be hafız'

hayat en kolay kazanılan mıdır
yoksa en zor kazanılan mıdır be abi
hayatınla kumar oynamaz mı her insan biraz?
hani tavladan çok,
barbuttan çok çok daha az

'az konuş be hafız geldik burası'

ben uzaylıyım abiii

'memnun oldum ben de kılark geybıl'

estağfirullah abi öyle demek istemedim

durma yolcu okumaya devam et