Geçen gün evrimle ilgili bir belgesel izliyordum.
Primatların iki ayak üstüne geçiş dönemiyle ilgili şuna benzer şeyler söylüyordu: ‘ primatlar dört ayak üstündeyken erkek dişinin cinsel organını arkadan bakınca rahat bir şekilde görebildiği için dişinin çiftleşmeye hazır olup olmadığını anlayabiliyordu. Fakat iki ayak üstüne kalktıktan sonra erkek dişinin ne zaman hazır olduğunu anlayamadığı için dişinin hazır olup olmadığı sorması, hatta dişinin rızasını alması gerekmekteydi. İşte tarihte bu nokta kadınların kazanmış olduğu önemli haklardan ve güçlerden birisi oldu. Ve kadınla erkek arasındaki flörtler böylece başlamış oldu.’
Şimdi buradan şöyle bir sonuç çıkaramaz mıyız?
Yürümeye başladığımızdan beri kadınların peşinden koşuyoruz.
23 Mart 2009 Pazartesi
22 Mart 2009 Pazar
Sizin Evin ‘–de’ Hali
Kahve fincanının en dibinde kapkaranlık bir kuyudaydım. Güzel bir kız bana ip atmıştı. Ben ipe tutunmuştum. Çıkması bana kalmıştı. Bir de beni hiç yalnız bırakmayan eli kolu upuzun kocaman bir yılan vardı. Güzel müzikler çalıyordu. Tam başka bir boyuta geçiyorduk ki telefon sinsice çalıyordu. İpi atan kimdi bilmiyordum.
Yılandan değil sevmekten korkuyordum. Çok ciddiyim. Köpek, yılan hatta kedi… hiç birinden değil sevmektendi korkum. Her yol ayrımında kendime ‘ rakı sevenler öldü de su seven ölmedi mi?’ diyordum. Sevmek artık benim için geri dönüşü olmayan bir yol, bir çıkmaz sokaktı. Sen bana dur diyordun. Duyabiliyordum. Sahi ya ipi atan kız sen miydin?
Bunları okuma ihtimalin vardı. Olanı biteni anlayacaktın. Zeki kızdın, oyunu bozmaktan korkuyordum. Oyunun bir parçası olamama korkusu var ya, işte onu da seviyordum. Yemin ediyorum metafor değildi amacım, korkuyu seviyordum.
Yılandan değil sevmekten korkuyordum. Çok ciddiyim. Köpek, yılan hatta kedi… hiç birinden değil sevmektendi korkum. Her yol ayrımında kendime ‘ rakı sevenler öldü de su seven ölmedi mi?’ diyordum. Sevmek artık benim için geri dönüşü olmayan bir yol, bir çıkmaz sokaktı. Sen bana dur diyordun. Duyabiliyordum. Sahi ya ipi atan kız sen miydin?
Bunları okuma ihtimalin vardı. Olanı biteni anlayacaktın. Zeki kızdın, oyunu bozmaktan korkuyordum. Oyunun bir parçası olamama korkusu var ya, işte onu da seviyordum. Yemin ediyorum metafor değildi amacım, korkuyu seviyordum.
19 Mart 2009 Perşembe
disko çocuklarına ayet-i kelime
ey tüm adem oğulları ve bilcümle havva kızları
diskolarda sizin için hayırlı olan bişey vardır
iş bu vakka-i hayriye kimsenin midesini bulandırmadan
suratınızda aptal bi gülümsemeyle
rahat rahat osurabilmenizdir.
şüphesiz dicey herşeyi görür
göklerden gelen edit:
aranızdan bi dalyare çıkmış
vahiy kapısını açtığını sanmaktadır
osurun osurabildiğiniz kadar
kudurun kudurabildiğiniz kadar
sizin için güzel düşüncelerim var
kıyamet yakındır
diskolarda sizin için hayırlı olan bişey vardır
iş bu vakka-i hayriye kimsenin midesini bulandırmadan
suratınızda aptal bi gülümsemeyle
rahat rahat osurabilmenizdir.
şüphesiz dicey herşeyi görür
göklerden gelen edit:
aranızdan bi dalyare çıkmış
vahiy kapısını açtığını sanmaktadır
osurun osurabildiğiniz kadar
kudurun kudurabildiğiniz kadar
sizin için güzel düşüncelerim var
kıyamet yakındır
rastafariye güzelleme
rastafari
dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
sırf sana benziyor diye
usulca sokulup
'bi sigara ver lan göt' dedim
dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
sırf sana benziyor diye
usulca sokulup
'bi sigara ver lan göt' dedim
bir akım olarak
bir akım olarak atraksiyonalizm zurnanın zırt dediği yerde 3 nefes almasını bilen adamların ben bu 3 nefesi neden aldım diye kendine sormama felsefesidir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)